7 Ekim 2011 Cuma

Hayalsiz Kırılan Hayal

          Güzel bir gün olsun istedim, her zamankinden de kötü bir gün oldu. İş yerinde hiç durmadan çalışıp -her ne kadar takdir görmese de- takdire değer bir çaba gösterdim. İş arkadaşlarımdan biriyle bir yerlere gitmeyi planlamıştık ki Narcissus la şiddetli bir sorun yaşadık. Bir kaç gündür anlaşamadığımız bir konu sebebiyle.        
         Günüm rezil oldu eve döndüm ummadığım şeylerle karşılaştım onunla ilgili derken annesiyle konuştum, onu aradım ve sanırım ayrıldım, ardından en yakın arkadaşımla saatlerce telefonda konuştuktan sonra çenelerim ağrır bir vaziyette oturdum bilgisayarın karşısına.
       Ama anlatmayı unuttuğum bir şey var. Mağazada yüksek etiketleri tek tek incelerken, yanıma orada çalışan genç bir çocuk geldi ve bana "hoşgeldiniz" dedi. Gülümsedim ben de. O kadar güzeldi ki çocuğun yüzü sanki her organı yerli yerince koyuluş gibiydi. Mağazadan çıkarken gözlerim onu aradı, o da bana baktı. Bence çok iyi biriydi o ve çok temiz çok hoş. O gerçekten iyi biriydi bana en ihtiyaç duyduğum anda ilgi gösterdiği için değil sadece, gerçekten iyi bir ifadesi vardı. Ve sanırım artık ben yaşlanıyorum, belki o çocuğun yaşı benden bile gençti bilmiyorum. Bu kadar küçük bir şeyle bu kadar mutlu olmak şaşırtıcı ama sanırım içimde var benim, ne kadar yas tutsam da...
Şimdi muhtemelen yine kuvvetli bir ayrılık yaşıcaz ve bu sefer belki de son ayrılığımız olacak. Şu an olayın ilk etkisiyle farkına varamıyorum tama olarak ama bir kaç güne bir bir güzel anılarımız da gözümün önünden geçmeye başlıcaktır eminim. Dayanmak gerçekten çok zor, en zoru da onun başkalarıyla ilişkiye girecek olma ihtimali.İşte bunu hiç bir borderline den daha iyi kimse anlayamaz.
       Benim ondan önce davranıp biriyle cinsel ilişkiye girmem gerekiyor. Hem böylelikle ona olan fiziksel bağlılığımdan kurtulmuş da olurum. Ama öyle bir ilişki olmalı ki bu, onunla olduklarımdan bile daha mükemmel geçmeli, bütün öfkemi nefretimi o anda atabilmeliyim. Ve onun alacağı zevkten çok daha fazla zevk almalıyım. Eğer öyle olursa belki bir nebze dahi de olsa içim rahatlar.
       Biliyorum çok saçma tüm bunlar, keşke başka şeyler düşünebilsem. Veya en azından keşke şu an düşündüklerim sadece lafta kalmasa.
      Birilerinin, hele ki beni üzmüş birilerinin benden daha mutlu olma ihtimalleri beni çılgına çeviriyor. Hepsinden daha mutlu olmalıyım ben. İçimdeki öfkeyi atabilmemin tek yolu ise sevmediğim insanlarla birliktelik yaşamak. Bu konuya daha sonra tekrar dönücem. Şimdilik bu kadar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder