6 Ekim 2011 Perşembe

Düşündüm taşındım ve baktım ki olmuyor, ben de yeniden yazmaya karar verdim. Aldım elime kağıdı kalemi yazdım, ama tatmin olamadım. Sonra bir hikaye daha yazdım çok da fena olmadı aslında. Tam bir tane daha yazacağım derken ortasında sıkıldım, bıraktım bir köşeye. Anladım ki yazmadan yaşayamam ben. Hiç olmazsa bloğuma yeniden döneyim dedim bakalım nasıl olacak bu defa.
Az önce yaptığım telefon konuşmasından sonra şundan eminim ki yarın çok zor bir gün olucak. Her günkü gibi yine nefret ettiğim işime gidicem ve beni hiçbi zaman anlayamayacak insanların yüzlerini görücem. Onlarca gereksiz şeye kendimce ödül layık bir sabır gösterirken, dört aydır çalıştığım halde halen saçma sapan hatalar yaptığım için zekadan yoksun bir insan profili çizicem. Belki Narcissus arayacacak tatsız bir konuşma yapıcaz; gün sona ererken bir arkadaşımla buluşmak isteyeceğim ama herkesin işi çok olacak. Belki yolda yürürken bir kaç telefon görüşmesi yapacağım, çok kısa sürecek.
Yarın her zamanki gibi yine benim için çok zor bir gün olcak. Kurabilecek bir hayal bulabilirsem ne ala. Yok onu da bulamazsam işte o zaman muhtemelen depresyon bayrakları çekilmiş olacak. Kullandığım ilaçtan mıdır nedir depresyona meyilliyim zaten şu sıralar. Cumartesi günü doktoruma gidicem, ilaçla ilgili kritik yapıcaz. Yine bir sürü para ödeyeceğim ama beni yeterli bulmadığından terapiye bile başlamayacak.
Artık her şey o kadar sıradan ki düşünmek bile anlamsız. Sonrasını şimdiden görmek o kadar olası ki yaşamın bile bir heyecanı yok. Yarın artık farlı bir şeyler olsun, farklı derken kötü olmasın ama bu sefer. Yarın hiç ummadığım kadar güzel ve heyecanlı bir gün olsun. Lütfen olsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder